" İnsanlar çözümü göremediklerinden değil, sorunu göremediklerinden çözümsüz kalır. "
" It isn't that they can't see the solution. It is that they can't see the problem. "
Gilbert K. Chesterton

Card image cap

YETKİN AKIL-4

 

Kolektif Akıl ve Kolektif Kibir

Akıl Daraltıcıların[1] mevcut akıl kapasitelerimizi[2] olumsuz etkilemesi, ama bunun herkeste[3] farklı biçim ve düzeylerde ortaya çıkması Kolektif Aklın (birleşik akıl da denilebilir) esası sayılabilir.

Kimi daraltıcıların kişilere dağılımı büyük farklılıklar gösterir. Örneğin herkeste bir ölçüde kıskançlık olsa da bunun hasete varması ya da hiç olmaması ya da mesleki deformasyon bazı mesleklerde çok katı iken bazılarında olmaması mümkündür.

Diğer yandan, daraltıcılar içinde kültürel farklılıklara bağlı olmadan hemen herkeste gözlenen bir daraltıcı ise bireysel akıllar ile ilgili kibirdir. Hemen herkeste ortak kanı, kendi aklının sınırlarına dayanmış olduğudur. Yetkin akıl arayışlarına soğuk duruşun nedeni de kanımızca Kolektif Kibir olabilir.

MÖ. 222  ve MS. 2022

Krene’li Eratosthenes (MÖ. 276-196), Mısır’daki İskenderiye ile Syene (Assuan) arasında kalan açı farkından yararlanmış, 21 Haziran günü iki merkeze gelen güneş ışınlarının geliş açısı birbirinden farkından yararlanarak ilk defa yer üzerinde bir meridyen dairesinin çevresini hesaplamış; güneş ışınlarının tam dikliğini ise yöredeki su kuyularındaki suların yüzeylerinin aydınlanmasına bakarak belirlemiştir. Kısacası, son derece az -ama sağlam- veri,  bireysel gözlemleri ve o zamanın bilgi ve iddiaları yardımıyla, dünyanın çevresini oldukça yakın hesaplayabilmiştir[4].

MS. 2022’de ise, onlarca somut veri ve milyonlarca insanın gözlemlerine rağmen, Türkiye’de olup bitenler konusunda toplu yakınmanın dışında daha yetkin bir Kolektif Akıl üretme ihtiyacı içinde olduğumuz sonucuna varılamamış; akıllarımız konusunda oluşmuş Kolektif Kibirimiz buna imkan tanımamıştır.

Bu satırların yazarının, sınırlı olsa da bir fikir verebilecek gözlemleri, kişilerin kendi akıllarının sınırları dışındaki olasılıkları bir öte dünya gibi değerlendirdiklerini; karşı karşıya bulunulan sorunlara en radikal çözümün “o sorunların olmadığı zamanki fabrika ayarlarına dönmek” olduğunu; bunun da “bir şeyler yapılmalı[5] ifadesiyle somutlaştırdıklarını(!) gösteriyor.

Daha yetkin akıl üretiminin yapı taşının “daha iyi tahmin yapmak” olduğunun “keşfi” 

Karmaşık sorunları çözmek için daha karmaşık akıllar gerekir” denilebilecek ilkenin ilk ne zaman farkına varıldığı bilinmez, ama altında “iyi tahmin yapabilme” konusunun yatması kuvvetle olasıdır.

1906 yılında Francis Galton’un[6] bu yolda kalabalıkların akıllarını kullanma fikriyle başlayıp, ‘70li yıllarda -Türkiye’de de kimi akademisyenlerce de- bilinip kullanılan Box-Jenkins tahmin yöntemine[7] evrildi. Günümüze gelindiğinde UnanimousAI ve Good Judgement gibi sesi çok az çıkan, ama sürekli yakındığımız ülkelerin hemen tüm operasyonlarının temelindeki “üst akıl(!)” teknolojisinin sahiplerinin web sitelerine[8] bakılması, sözü edilen kolektif kibir’in faturasının daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Bu arada SoundPredict adlı web sitesine de göz atılabilir[9].

Nasıl oluyor da oluyor?

T.C. Devleti çeşitli kurumlarıyla uzun süredir dünyanın belirli yerlerine yardım etmekte, ayrıca da en çok sığınmacı kabul eden ülke olarak da bir o kadar para harcamakta; imkanlarını belirli bir dünya görüşüne sahip, coğrafi olarak dağıtık yerlerdeki kesimleri desteklemektedir. Bunun sebebi nedir? Komşusu açken tok yatmama arzusu mudur?

Bu arzu Türkiye’yi kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak isteyen, orta doğu halklarını belirli bir dini yorum çevresinde kontrol eden bir merci yaratma projesine katılım mıdır? Bu, Türk halkının niçin bir bölümünden gizlenerek yapılmaktadır.

Bu tür niyetler her toplumun başına gelebilir. Aslolan bu sorunları çözebilme kabiliyetine sahip olmaksa ve bu da tek akıllarla çözümlenip çözülebilecek bir olgu değilse, harekete geçirilebilmiş olandan daha yetkin bir akla (Kolektif Akıl) ihtiyaç olduğunu görmek gerekmez mi?

Bize bu tuzakları kuran toplumların kullandıkları yetkin akıl teknolojilerini kullanmayı akıl etmek, bunun da ilk adımı olarak mevcut donuk cehaletten sıyrılıp, kendi akıllarımıza duyduğumuz bu karşılıksız aşktan kurtulmamız gerekmez mi?

Yoksa biz aptal mıyız?

Bu soru bu satırların yazarınca aynı ifadeyle 2005 yılında sorulmuştu[10].

Bir bölüm insan -muhtemelen yukarıda iki örneği verilen daha zeki oluşumlardan da yararlanarak- ürettikleri Kolektif Akıl yoluyla rejimi sistematik biçimde yıkarken, buna sahip çıkabilecek olan daha eğitimli kesimin salt yakınma ve sürekli toplu yüksek ses çıkarmaya dayalı çözümleri(!) ve girişimleri Kolektif Kibir’den başka ne anlama gelebilir?

Bu kibir bizi yok edecek..

2023 CB seçimlerinde kimlerin aday olup olmayacağına kilitlenmiş, sanki özel olarak kritik soru olan “mevcut durumu anlayıp, gerçekleşmeyecek temenniler dışında yapılabilecekler için gereken yetkin akılları nasıl üretiriz?” sorusundan kaçan insanlarımızı alçakgönüllü bir iç sessizliğe nasıl razı edebiliriz?

 

Tınaz Titiz

04 Şubat 2022

 

 

 

[2] Akıl kapasitesi deyimi ile, kişinin sorun çözme kapasitesi (veya kabiliyeti) kast ediliyor. Sorunların karmaşıklık düzeyi arttıkça, onları çözümlemek, sonra da çözmek için gereken akılların da orantılı olarak artması gerekiyor.

[3] Akıl daraltıcıların büyük çoğunluğu kültürel kaynaklıdır. Bu nedenle benzer kültürel profillere sahip olanların daraltıcılarında da benzerlikler olması beklenir. Bu nedenle “daraltıcıların herkeste farklılığı” denildiğinde, bunun farklı kültürlerdeki kişileri kast ettiği anlaşılmalıdır.

[5]Bir şeyler yapmak lazım” için bkz. https://tinaztitiz.com/2012/05/25/birseyler-yapmak-lazim/

[6] Kalabalık Bilgeliği deneyi için bkz. https://www.pubpoli.com/posts/wisdomofcrowds

[7] Box-Jenkins için bkz. https://bit.ly/3seIVFM

[8] UnanimousAI için bkz. https://unanimous.ai/ ve Good Judgement için bkz. https://goodjudgment.com/

[9] SoundPredict.com için bkz. https://www.soundpredict.com/

[10] “Biz Aptal mıyız?” için bkz. https://tinaztitiz.com/2012/05/25/biz-aptal-miyiz/

Search